Anasayfa
Psiko-Onkoloji Nedir ?
Psiko-onkoloji, kanserin psikolojik, sosyal ve davranışsal yönleriyle ilgilenen, klinik onkolojinin alt dalıdır. Temel olarak kanserin iki ana psikolojik boyutunu ele alır; Hastalığın tüm evrelerinde hastanın, ailesinin ve hastaya bakım veren kişilerin kansere yönelik verdikleri psikolojik tepkiler ve Hastalığın gidişatını etkileyebilecek psikolojik, davranışsal ve sosyal faktörler. Psiko-onkoloji tüm bu alanları inceleyerek, gerektiğinde psikometrik değerlendirmeler yapıp kişilerin ihtiyaç duydukları alanlarda onlara bilimsel ve geçerliliği kanıtlanmış tekniklerle destek olarak hastaların ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmayı hedefler. Çalışma alanı kanseri önleyici tedbirlerden başlayarak hastanın olası kaybına kadar uzanır.
Kanser hem bedeni hem de zihni etkileyen bir hastalık olduğu için tedavisi multidisipliner bir şekilde yürütülür. Psiko-onkoloji de kanserin tedavisinde yer alan tüm alanlar ile bilgi paylaşımı ve işbirliği yapar.
Psiko-onkolojinin tarihçesi aslında çok da eskiye dayanmamaktadır. 1950’lerde, kanser kelimesi insanların dile getirmekten çekindiği, hastalara kanser olduklarının bile söylenmediği zamanlardı. Daha sonraları tedaviler gelişmeye başladıkça ve hastaların yaşam süresi uzayıp ve hatta bazı hastalarda tedavi gerçekleştikçe bu algı yavaş yavaş değişmeye başlamıştır.
Psiko-onkolojinin kurucusu olarak bilinen Jimmie Holland, Memorial Sloan-Klettering Kanser Enstitüsü’nde psiko-onkoloji çalışmalarının ilk adımlarını atmış ve bu enstitü daha sonra 1984 yılında Dünya Psiko-Onkoloji Birliği (International Psycho-Oncology Society – IPOS)’nin kurulmasında rol oynamıştır. 2017 yılında IPOS yönetim kuruluna ilk Türk kökenli yönetici Sağlık Psikoloğu Ozan Bahçivan seçilmiş ve Dünya Psiko-Onkoloji Kongresinde ilk Klinik Vaka Sempozyum etkinliğininin gerçekleşmesini sağlamıştır.